Doç. Dr. Mehmet Kaplan (Resmi Web Sitesi) Genel Cerrahi Uzmanı
Hızlı Ulaşım
 » Anasayfa
 » Medikal İstatistik
 » Diyabet Cerrahisi
 » Obezite Cerrahisi
 » Doktorlar İçin
 » Hastalar İçin
 » Kıl Dönmesi
 » Video Galerisi
 » Hakkımda » Fotoğraf Albümü » Duyurular » Ziyaretçi Defteri » İletişim
 
Anasayfa » Doktorlar İçin » Gebelik ve Kolonik Disfonksiyon
Gebelik periodunda kolonu ilgilendiren hastalıklara, anorektal hastalıklara oranla daha nadir rastlanır.

Diare ile gebelik arasında anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. Bazı hastaların gebelikle birlikte diare atakları tanımlamalarına karşın, bunun değişen beslenme alışkanlıkları ve sıklıkla artan iştah ve gıda alımı ile bağıntılı olduğu düşünülmektedir (24).

Konstipasyon ise gebelik ve postpartum dönemde daha sıklıkla ortaya çıkan bir durumdur. Gebelikteki fizyolojik değişiklikler ve özellikle de hormonal etkilerin bir sonucudur (24). Ancak, bütün gebeliklerde görülmez; hatta bazı kadınlarda gebelikle birlikte daha önce mevcut konstipasyon şikayetinin kaybolması ve daha sağlıklı bir defekasyon ritminin ortaya çıkması dahi söz konusudur. Gebelikle ortaya çıkan persistan konstipasyon tablosu genellikle doğum sonrasında da devam eder. Idiopatik yavaş transit hızlı konstipasyonun tersine (idiopathic slow transit constipation), gastrik fonksiyonlar ve boşalma hızında bir bozukluk yoktur (25). Tedavisinde; gebelik periodunda tercih edilmesi gereken yöntem, diet ve/veya laktuloz gibi sistemik etkileri olmayan laksatiflerdir. Doğum sonrası ileri evrelerde daha ayrıntılı tetkiklerle daha kapsamlı farmakolojik veya cerrahi yöntemlerin uygulanması mümkün olacaktır.

İnflamatuar barsak hastalıkları ile gebelik arasındaki ilişki de önemlidir, çünkü bu hastalıklar reprodüktif dönemde ortaya çıkmaktadırlar. İBH semptomları gebelik dışında normal menstrüel siklustan dahi etkilenirler ve mensturasyon döneminde özellikle diare ve karın ağrısı semptomlarında genellikle anlamlı artış olur (26). Gebelik öncesi kontrol altında olan hastalarda gebelik de genellikle iyi seyreder. İBH tedavisinde kullanılan ilaçlara aynen devam edilmesi ve bu tedavinin fetusa genellikle olumsuz etkisinin olmadığı görüşü ağırlıklıdır (27). Barsaktaki inflamasyonun fetus üzerindeki olumsuz etkisi, ilaçlarınkinden genellikle daha fazladır. Sulfasalazin ve diğer 5-ASA bileşikleri fetusta önemli yan etki ya da malformasyonlara yol açmamaktadır. Yine, kortikosteroidlerin yan etkileri de minimaldir. Azotiopurin ve siklosporin, fetal immunitede azalma ve prematuriteye neden olabilmektedirler (28). Methotreksat kullanımında ise olası tipik malformasyonlar nedeniyle gebelikten kaçınılması zorunludur. Kısa süreli metronidazol ve ciprofloxacin kullanımında ciddi yan etkiler oluşmamakla birlikte, uzun süreli tedavilerin güvenilirliği kuşkuludur.
 
yukari