Doç. Dr. Mehmet Kaplan (Resmi Web Sitesi) Genel Cerrahi Uzmanı
Anasayfa » Tip2 Şeker Hastalığı: Eski hastalığın yeni tedavisi

''Metabolik cerrahi; hem fazla kiloların verilmesi, hem de tip 2 şeker hastalığının aynı anda ve kalıcı olarak tedavi edilmesini sağlayan en güçlü tedavi seçeneği olarak resmen kabul edilmiştir''

resim342931  
Diyabet, basit bir ifade ile kan şekerinin normalden daha yüksek olması durumudur. 2010 yılı itibariyle Türkiye'de her 100 kişiden yaklaşık 14'ü şeker hastasıdır. Bu oranın günümüzde daha da arttığı düşünülmektedir. Şişmanlık, şeker hastalığına sebep olan en önemli faktörlerden biridir. Ülkemizde her 3 kişiden biri şişmandır ve bu oldukça ürkütücü bir orandır. O yüzden diyet ve egzersiz ile kilo verilmesi şeker hastalığının tedavisinde en önemli basamaktır. Ancak klasik yöntemlerle kilo veremeyen veya şeker hastalığı düzelmeyen hastaların cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmesine olanak sağlayan yasal düzenleme yakın zamanda yürürlüğe girdi.
Bilimsel olarak ispatlanan bu gerçekliği, artık SGK da kabul etti. Yapılan düzenlemelerle metabolik sorunları olan ancak kısıtlamalar nedeniyle şimdiye dek ameliyat olamayan hastaların da bu tedaviden yararlanabilmesinin önü açıldı. Yeterli olmamakla birlikte hastalar için çok önemli bir gelişme. İleride ameliyat maliyetlerini daha fazla karşılayarak ve mevcut sınırlamaları bilimsel gerçeklere uygun şekilde biraz daha genişleterek daha çok hastanın ameliyat kapsamına girmesi sağlanabilir.
Doktorlar bile habersiz!
Toplumun çoğu, hatta birçok doktor bile Tip-2 Şeker Hastalığının sadece insulin iğneleri, haplar, diyet ve egzersiz ile tedavi edilebileceğini düşünmektedir. Oysa yakın zamanda yapılan araştırmalar metabolik cerrahinin, bu tedavilerin hepsinden çok daha etkili ve kalıcı olduğunu göstermiştir.
Şeker hastalığının %95'i tip 2'dir ve bu hastaların çoğu kilolu veya aşırı şişmandır. İnsulin iğneleri ve haplar bu hastalardaki yüksek kan şekerlerinin normal seviyelere düşürülmesine yardımcı olmasına rağmen, şeker hastalığının zamanla daha kötüye gitmesine engel olamadığı da bilinmektedir.
Metabolik cerrahi tam da bu hasta grubunda, hem fazla kiloların verilmesi ve hem de tip-2 şeker hastalığının etkili ve kalıcı olarak tedavi edilebilmesini sağlamaktadır.
Metabolik hastalık ve metabolik cerrahi nedir?
Metabolik hastalık; tip-2 şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve obezite gibi hastalıkları kapsayan genel bir ifadedir ve bu hastalıkların düzelmesini sağlayan ameliyatlara da metabolik cerrahi adını veriyoruz.
resim283303
Metabolik cerrahide bir tek ameliyat yoktur, çok sayıda ameliyat teknikleri vardır. Nasıl ki bir terzi müşterisinin boyuna, kilosuna, beklentilerine uygun olarak kişiye özel elbise dikerse; metabolik cerrahide de hastaların vücut kitle indeksleri, metabolik hastalığın türü ve şiddeti ve hastaların beklentisine en uygun olan ameliyat tercih edilir. Her hastaya aynı ameliyat yapılmaz; çünkü başarı oranı düşer, ameliyata bağlı riskler artar.
Metabolik cerrahi kimlere yapılır?
Ülkemizde yeni yapılan yasal düzenlemeler ile vücut kitle indeksi 35 ve üzerinde olan Tip-2 şeker hastalarında klasik tedavi ile düzelme sağlanamamış ise metabolik cerrahinin yapılabilmesine olanak sağlanmıştır. Bu ameliyatlar için mutlaka aşırı kilolu olmak gerekmez. İyi seçilmiş kilolu olmayan Tip-2 şeker hastalarına da bu ameliyatlar başarılı şekilde yapılabilmektedir. 

Bu ameliyatların başarı oranı ve riskleri nelerdir?
Çok sayıda ameliyat tekniği olduğundan başarı ve risk oranları yapılacak ameliyata göre değişir. Genellikle şeker hastalığını yüksek oranda tedavi eden ameliyatların riski de yüksektir. Örneğin şişmanlık tedavisi için yaygın olarak yapılan mide küçültme veya tüp mide olarak bilinen ameliyat teknik olarak kolay ve riski düşük olmasına rağmen şeker üzerine etkisi diğer ameliyatlara göre düşüktür. Bu nedenle tip-2 şeker hastalarında çok fazla tercih edilmemektedir. Metabolik cerrahide daha çok tercih edilen; mide bypass, transit bipartisyon, ileal interpozisyon ve duodenal switch gibi ameliyatlar şeker hastalığının tedavisinde yüksek başarı sağlamaktadır. Ancak teknik olarak biraz daha zor ve ameliyata bağlı riskler biraz daha fazla olmaktadır.
Her hastaya aynı ameliyatı yapmak son derece yanlış bir yaklaşımdır. Bu nedenle Diyabezite Merkezimizde, hangi hastada en etkili ve riski en düşük hangi ameliyatın uygun olacağı, yapılacak detaylı muayene ve tetkiklerin sonucuna göre karar verilmektedir.
Bilimsel gerçekler ve prensiplere uyularak eşleştirilen hasta ve ameliyatlarla; tip-2 şeker hastalarının %80'inde tam iyileşme ve kısmi iyileşmeler de eklenecek olursa toplamda hastaların %90'dan fazlasında kalıcı düzelme elde edilebilmektedir.  
 
yukari