Doç. Dr. Mehmet Kaplan (Resmi Web Sitesi) Genel Cerrahi Uzmanı
Hızlı Ulaşım
 » Anasayfa
 » Medikal İstatistik
 » Diyabet Cerrahisi
 » Obezite Cerrahisi
 » Doktorlar İçin
 » Hastalar İçin
 » Kıl Dönmesi
 » Video Galerisi
 » Hakkımda » Fotoğraf Albümü » Duyurular » Ziyaretçi Defteri » İletişim
 
Anasayfa » Hastalar İçin » Kıl Dönmesi
Pilonidal sinus (kıl dönmesi) genellikle kuyruk sokumunda görülen, inflamasyon, abse ve/veya deriye açılma (sinus) ile karekterize bir hastalıktır. Görülme sıklığı %0.7'dir. En sık görüldüğü yaşlar 16 ile 20'li yaşlardır. Hastalığın nedeni natal cleft ve derin kuyruk sokumudur (intergluteal sulkus).

Dr. Bascom'un tarif ettiği "Pit Picking" yöntemi ile yapılan kıl dönmesi ameliyatına ait resimler. İlk resimde iki adet sinüs ağzı (delik) görülüyor. 2. resimde ameliyat sonrası durum. 3. resimde çıkarılan materyal görülüyor. Materyal içinde kistik bir yapı var. Son resimde ise kist açıldığında içinde kıl yumağının olduğu görülüyor. Bu şekilde ameliyat olan hastalar, hemen ameliyat sonrasında oturabiliyor ve ertesi gün işine dönebiliyor. Hastalar için oldukça konforlu bir ameliyat. Dr. Bascom'a teşekkürler.

Ekibimiz tarafından kuyruk sokumunda kıl dönmesi tespit edildiğinde hasta basit ve komplike hastalık olarak sınıflandırılıp, cerrahi yöntem buna göre uygulanmaktadır.
Ekibimiz tarafından pilonidal sinüs hastalığı olan hastalara eksizyon yapıldıktan sonra, açıklığın Limberg, Karydakis ya da V-Y tipi flaplerle kapatılması tarzında rekonstrüktif girişimler uygulanmaktadır. Ancak son zamanlarda bu yöntemlerin yerine; kıl dönmesi konusunda uluslararası üne sahip olan Dr.Bascom'ın tarif ettiği basit yöntem olan "pit picking" ile daha karmaşık olan "Cleft Lift" ameliyatları daha sık uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinin sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. Hastalar narkozsuz ve bıçaksız, günübirlik tedavi edildiğinden hastaneye yatmaları gerekmemektedir. 5-6 gün sonra günlük aktivitelerini yapabilir hale gelmektedir. Bu hastalarda hastalığın tekrarlama olasılığı %0.1-2 civarındadır. Hasta memnuniyeti ise %90-95 oranındadır. Hastalar ekibimiz tarafından periyodik olarak kontrole çağrılıp, önceden hazırlanan formlara takipleri düzenli olarak işlenmektedir.

Pilonidal abse (kıl dönmesi absesi), poliklinik şartlarında sık karşılaştığımız hasta grubunu oluşturmaktadır. Bunlardaki tedavi prensibimiz ise, öncelikle abse bölgesinin, içinde lokal anestetik ilaç bulunan çok ince uçlu bir enjektörle uyuşturulması, ardından küçük bir yan kesi ile iltihabın boşaltılması ve kıl yuvasının kıllardan ve iltihaptan tamamen temizlenmesi ile tedavi edilmektedir. Daha sonra bu bölgenin tüy dökücü kremlerle haftalık olarak kıllardan arındırılması, günlük olarak kuyruk sokumu bölgesinin antiseptik ya da antibakteriyel şampuanlarla yıkanması ve duş alınması şeklindedir. Bu şekilde tedavi edilen hastalarda, sinüs ağızlarından kronik bir akıntı olması durumunda hasta değerlendirilip cerrahi tedavi önerilmektedir.


Resim-1: abse bölgesinin lokal anestezi ile uyuşturulması. Resim-2: Orta hattın biraz uzağından abseye doğru küçük bir kesi yapılması. Resim-3: Abse boşluğuna girilerek iltihabın akıtılması. Resim-4: Absenin tümüyle boşaltılması. Resim-5: Abseye neden olan kılların temizlenmesi. Görüldüğü gibi, üzerine oturamayacak kadar çok şiddetli ağrı ile gelen kıl yuvası absesinin, lokal anestezi ile, hastaneye yatmadan küçük bir müdahale ile boşaltılması ve temizlenmesi sayesinde hastanın acil durumu ortadan kaldırılıyor. Kıl yuvası temizlendiğinden ileride ikinci bir ameliyat ihtimali azaltılıyor. Ancak ameliyat gerekli olursa, bu durumda yukarıdaki resimde görüldüğü gibi yine lokal anestezi ile basit bir yöntem olan "pit picking" işlemi ile hastanın "kıl dönmesi" rahatsızlığı tamamen ortadan kaldırılıyor. Resimleri daha büyük görebilmek için lütfen tıklayınız...


Ekibimiz tıp literatüründeki Bascom ameliyatları olarak bilinen cerrahi tedavileri uygulanması açısından en geniş vaka sayısına ulaşan gruplardan biridir.

Kıl dönmesinin tekrarlamasını önlemedeki öneriler:
1. Hekimin tavsiye ettiği şekilde, hastalar temizlik ve pansumanları düzenli olarak yapmalıdır.
2. Kuyruk sokumu bölgesi antiseptik ya da antibakteriyel şampuanlarla yıkanmalıdır.
3. Çok kıllı olanlar, 30 yaşına kadar kuyruk sokumu oluğunu, ayda bir kez kıl dökücü krem ile temizlemelidir.
4. Otuz yaşından sonra, kuyruk sokumu cildi nispeten daha az terler ve kurur, giderek sertleşip kalınlaşır ve delinme riski kalkar. İster ameliyatla ister ilaçla tedavi olsun tedavi sonrası hijyenik bakım tedavinin uzun süreli başarı şansını doğrudan etkiler.

Sorularınız için tıklayınız..

Sağlıklı ve mutlu yıllar dileğimizle.
 
yukari